On Dört Yaşında Bir Adam, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Millî Savaş Hikâyeleri isimli eserinde yer alan kısa bir öyküdür. Bu yazımızda On Dört Yaşında Bir Adam isimli hikâyenin unsurlarını, sizler için inceledik.
A) Hikâye Özeti
Anlatıcı, Anadolu’nun bilinmeyen bir köşesinde, bozuk yollarda ilerleyen bir arabanın içinde yer almaktadır. Yol kenarında küçük bir çocuk görürler ve çocuğu arabaya alırlar. Anlatıcı ile çocuk arasında bir sohbet başlar. Sohbet ilerledikçe anlatıcı, karşısındaki çocuğun yaşadığı olayları öğrenir. Çocuğun babası Birinci Dünya Savaşı’nda şehit düşmüştür. Annesinin de ayakları sakatlanınca ailenin tüm yükü çocuğun sırtına binmiştir. Bu yüzden her hafta saatlerce yol yürüyerek şehre inip kuru yemiş satmaktadır. Aslında bu durum, o dönemde yaşayan Anadolu çocukları için son derece olağandır. Anlatıcı, çocuğu dinledikçe onun aslında bir çocuk olmadığını, başından geçen onca şeyin onu son derece olgunlaştırdığını görür. Artık çocuğun karşısında kendisini toy biri olarak görmektedir.
B) On Dört Yaşında Bir Adam Olay Örgüsü
- Arabanın bozuk yollarda ağır aksak ilerlemesi
- Yol kenarında küçük bir çocuk görmeleri ve çocuğu arabaya almaları
- Anlatıcının, çocuğun başından geçenleri öğrenmesi
- Onca olaya rağmen çocuğun büyük bir adam tavrı göstermesi karşısında, anlatıcının kendisini toy hissetmesi
C) Hikâyenin Yapı Unsurları
Bir olay hikayesi olan On Dört Yaşında Bir Adam’ın özetini ve olay örgüsünü yukarıda vermiştik. Şimdi de bu hikâyenin diğer yapı unsurlarını inceleyelim.
Kişiler
Bu hikâyede iki ana kişi bulunuyor. İkisinin de ismini bilmiyoruz.
Anlatıcı: Hangi sebeple Anadolu’da olduğu bilinmiyor. Ancak şehirli olduğu anlaşılıyor. Anadolu yaşamını, muhtemelen savaş döneminde, tanımış; Anadolu insanın yaşadığı zorlukları gözlemlemiş biri.
Çocuk: On dört yaşında olmasına rağmen zayıflığı yüzünden daha küçük gösteriyor. Babasını savaşta kaybetmiş, ablası da evlenince hasta annesine tek başına bakmak zorunda kalıyor. Anadolu çocuklarındaki büyük adam tavrı her halinden görülebiliyor. Saygılı, terbiyeli biri.
Zaman
Hikâye, Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor. Ancak tam bir tarih belirtilmemiş. Olaylar birkaç saat içinde başlayıp bitiyor.
Mekân
Olayların geçtiği yerler açıkça belirtilmemiş. Yolların bozuk olması, Anadolu’nun o zamanlardaki durumunu göstermesi açısından önemli.
D) Dil ve Anlatım
Hikâyede, Millî Edebiyat Dönemi’nin genel özelliklerine uygun olarak oldukça sade bir dil kullanılmış. Yabancı sözcüklere ve tamlamalara yer verilmemiştir.
Anlatıcı ve Bakış Açısı
Bu eser sanatsal metin örneği olduğu için anlatıcı kurmacadır. Olaylar anlatıcının gözünden anlatıldığı için kahraman (birinci tekil) bakış açısı kullanılmıştır.