Tarık Buğra, Oğlumuz adlı hikâyesini 1949’da kitap olarak yayımlamıştır. Hikâyede sorunlu bir gençlik dönemi geçiren ve son zamanlarda eve geç gelen oğullarının artık yuvadan uçmak üzere olduğunu fark eden bir anne babanın duygu yüklü hâlleri ve endişeleri anlatılmıştır. Orta hâlli ailenin yaşamından yansıyan sıkıntılar şiirsel bir dille kaleme alınmıştır. Hikâyede, çocuğu eve geç geldiği için karamsarlığa düşen annenin durumu ve karamsarlığın gerisinde insandan umudunu kesmeyen, insana olan güvenini kaybetmeyen bir babanın iyimserliği birlikte verilmiştir.
A. Konu, Tema ve Çatışma
Konu: Geceleri eve geç gelmeye başlayan bir gencin, anne ve babasında uyandırdığı endişe anlatılmıştır.
Tema: Aile ortamındaki huzursuzluk
Çatışma: Anne, baba ve oğullarının aile içindeki huzursuzlukları
B. Oğlumuz Olay Örgüsü
Durum hikâyesi özelliklerini taşıdığı için belli bir olay örgüsü yoktur. Sabaha karşı gerçekleşen bir durum anlatılmıştır.
- Olay, annenin eve geç gelen oğlunu pencerenin önünde beklemesi
- Babanın oğlunun küçüklüğünü hatırlaması
- Anne ve babanın eve geç gelen oğulları için endişelenmesi
- Babanın, oğlunun odasına giderek onunla konuşmaya çalışması
- Babanın, uykudaki oğluyla uyanıkmış gibi konuşması
- Babanın oğullarının evden uzaklaştığını “Eskiden bizi bekler gibi uyurdun. Evet, artık uykun da değişti. Hatta asıl değişiklik uykularında oldu, sen uykularında da bizden uzaklaştın…” cümleleriyle anlatması
- Yaptığının yanlış olduğunu söylemek için odasına gitmesine rağmen, bunu söyleyememesi; empati kurarak oğlunu anlamaya çalışması ve oğlu uykudayken onu öperek odadan çıkması
- Anne ve babanın oturup kahvaltı yapması
C. Zaman, Mekân
Mekân: Öyküde insanın iç dünyasına yönelen bir bakış hâkim olduğundan iç mekân tercih edilmiştir. Olay bir evin içinde geçmiştir.
Zaman :Olay, güneşin doğmasına yakın, sabahın ilk ışıklarında geçmektedir.
D. Kişiler
Kişilerin fiziksel özelliklerinden çok ruhsal özellikleri öne çıkarılmış, kahramanların huzursuz ve sıkıntılı yanları ele alınmıştır.
Anne: Oğlunun durumu için endişelenen, huzursuz ve inançlı bir kişidir.
Baba: Her fırsatta oğluyla konuşmaya çalışan, onun için endişelenen, iç huzursuzluğunu oğluyla konuşarak gidermeye çalışan bir kişidir.
Oğul: İçe kapanık, duygularını paylaşmayan, mutluluğu dışarıda arayan ama yine de huzursuz olan, yalnız kalmayı tercih eden bir tiptir.
E. Anlatıcı ve Bakış Açısı
“Oğlumuz” isimli hikayede kahraman anlatıcının bakış açısı ve ilahi bakış açısı söz konusudur. Olay, aynı zamanda hikâyedeki kişilerden biri olan babanın ağzından anlatıldığı için “kahraman anlatıcı”; babanın, oğlunun kafasından geçenleri tahmin etmesi ve onun düşüncelerini okuması ise “ilahi bakış açısı”na başvurulduğunu göstermektedir. Kahraman, oğlu adına konuşmakta ve onun duygularını da okuyucuyla paylaşmaktadır.
F. Dil ve üslup
Anlaşılır bir dil ve şiirsel bir üslupla yazılmıştır. Yazar kendini oğlunun yerine koymuş, onun düşüncelerini kendi ağzından aktararak kapalı bir anlatıma başvurmuştur. Hikâyenin anlatımında diyaloglara başvurulması ise anlatıma bir canlılık katmıştır.
G. Anlatım Teknikleri
Kahramanın kendi iç dünyasını anlatması, kendi kendiyle konuşması iç monolog tekniğinden; zaman zaman eski günleri hatırlaması “ilk diş…ilk kelime… ilk gülüş… annesine doğru ilk adım…” gibi sözlere yer vermesi ise geriye dönüş tekniğinden yararlanıldığını göstermektedir.